26 Şubat 2012 Pazar

Padişahın biri

Padişahın biri,
- Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!demiş.
Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
- Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.
- Bunun neresi yalan?
Kuş kartaldır, Arslan da kuzu kadar minik bir yavru.
Kaptı mı götürür tabii!
- Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!
- Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!
- Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!
- Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir.
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
- Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!

22 Ekim 2011 Cumartesi

Hala koku çıkmadı!

Temel bir gün Dursun'un evine misafirliğe gitmiş.Yatma zamanı geldiğinde Dursun demişki;-"Bak Temel evde bir tane tuvalet vardır.Eğer ihtiyacın varsa şimdi yap.Çünkü bütün gece boyunca yapamazsın.Tuvalete geçmek için yattığın odadan bizim odaya geçmen gerekli.Beni ve ve Fadime 'yi rahatsız edemezsin" demiş.

Temel şöyle bir düşünmüş.İhtiyacının olmadığına karar vermiş. Herkes yatmış. Fakat Temelin bağırsakfaliyetleri onu son derece rahatsız etmeye başlamış. Ne yapsın. Tuvalete gidemez. Odanın penceresini açmış bakmış ikinci kat. O sırada pencerenin pervazında duran saksıyı görmüş. Almış onu içeriye, çiceği toprağıyla beraber çıkarmış ve büyük tuvaletini yaparak saksıyı toprağıyla ve çiceğiyle beraber yerine koymuş. Ve tekrar rahat bir şekilde uyumuş. Ertesi sabah herkes uyanmış ve vedalaşmışlar.

Aradan 3 ay geçmiş ve Temel , Dursundan bir mektup almış.

-"Ulan Temel nereye yaptıysan söyle ,üç ev değiştirdik hala koku çıkmadı.